24 Ocak 2012 Salı

MASA BEZİ

Kirlenmişim bugün,
Leş gibi alkol kokuyorum,

Ooooffff,
Dün gece de buradaydım,
Hem de ıslaktım,
Çok da sıkıldım.

Dokunmasanıza lan bana artık...

17 Ocak 2012 Salı

FARK ETMEZ

    Bazen olduğun yerde durmak istersin ama hayat ensesinden tutar insanı ve bambaşka bir yere doğru çeker. Benim de tırnaklarımı yeni kestiler. Çok güçlü bir şey beni başka tarafa doğru çekiyor sanırım.
Bilmiyorum, belki de itiliyorum bir yerden, artık hiç itilemeyeceğim bir yere doğru.
Göz bebeklerim büyüyor. Tutunamıyorum. Ayrılmak istemediğim o yere doğru bakıyorum. Gözlerimi kırpamam. Hep orayı özleyeceğimi bilerek kendimi niye bundan mahrum edeyim ki. Sanki gözlerimi hiç ayırmazsam, ne kadar uzaklaşırsam uzaklaşayım hep orayı görebilirim.
Giderek ufalıyor gördüklerim. Olsun, kafamdakilerle daha net bile görürüm bence.
Şimdi itilme mi, yoksa çekilme mi olduğunu bilemediğim bu kuvvetle birlikte yaşamaya alıştım. Tırnaklarım bile uzadı ama tutunmaya nedense hiç niyetli değilim.
Dünyanın yuvarlak olma prensibinden yola çıkıyorum. Oradan tekrar geçeceğimi biliyorum.
Ve şimdi şimdi anlamaya başlıyorum.
Sanki, bir önemi yok tutunmanın, ora'nın, tırnakların. Sadece biraz ensem acımaya başladı. Şimdi gitmeliyim. En başta söyledim ya; itiliyorum veya çekiliyorum.
Bence ne fark eder?